Belediyenin Tekirdağ’da depremzedelerin konaklamasına son vermesine tepkiler
AK Parti Tekirdağ İl Başkanı Ali Gümüş ile seçilmiş milletvekilleri Mestan Özcan, Gökhan Diktaş ve Çiğdem Koncagül, belediyenin depremzedelerin barınmasına son vermesine tepki gösterdi.
Yahya Kemal Beyatlı Kültür Merkezi Konferans Salonu’nda basına kapalı olarak yapacakları İl İstişare ve Değerlendirme Toplantısı öncesi basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Gümüş, Tekirdağ’da menfur bir olayın yaşandığını söyledi.
Türkiye’nin 6 Şubat’ta “yüzyılın felaketini” yaşadığını belirten Gümüş, “Deprem nedeniyle 11 ilimiz can kaybı, yaralı ve maddi kayıplardan olumsuz etkilendi. Milletimiz bizden hizmet bekliyor, inşaat yapılıyor. , bu şehirlerin yeniden inşası ve canlandırılması.” söz konusu.
CHP’li Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi’nin inanılmaz uygulamasına tanık olduklarını belirten Gümüş, yaşanan utanç verici olayla Türkiye’nin Tekirdağ’ı duyup görmesi gerektiğini belirtti.
Depremin ardından depremzedelerin yanında yer aldıklarını kaydeden Gümüş, “Devletimiz ve Cumhurbaşkanımız ilk dakikadan itibaren hiçbir ilimizde depremzedelerimizi mağdur etmedi. 28 Mayıs’tan sonra bugün görevine devam eden Cumhurbaşkanımıza hayırlı olsun. ve yeni kabinemizdeki hükümetimiz bu şehirleri ayağa kaldırmaya çalışacak.” dedi.
Mestan Özcan da Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi’nin uygulamasından son derece rahatsız olduklarını dile getirdi.
Türkiye’nin Tekirdağ’da depremzedelere yönelik uygulamadan bahsettiğini belirten Özcan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Tekirdağ’ın Kumbağ Mahallesi’nde meydana gelen menfur olaydan dolayı üzüntülüyüz. Hepimiz biliyoruz ve görüyoruz ki Tekirdağlılar olarak bu şekilde anılmasından rahatsızız. Bugün 48 günde Defne’de devlet hastanesi açıldı. aslında bir başka örneğin anlamını gösteriyor.Bugün Kadir Albayrak’ın açıklamalarını görüyoruz.Seçim sonrası yaşanan olay hepimizi derinden yaralıyor.”
Gökhan Diktaş ise bazılarının samimiyetsiz sevgisine milletin gereken cevabı verdiğini belirtti.
Seçim sürecinde depreme ve deprem bölgesindeki vatandaşlara seslenmeye çalıştıklarını belirten Diktaş, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Devletimizin harekât gücü, teşkilat gücü, kabiliyeti, milletimizin buradaki birlik, beraberlik ve bütünlüğü beni çok mutlu ediyor diyordum. Maalesef bunları gördükten sonra sözümün o kısmını geri almak zorunda kalacağım. Yani bir vasiyetin ipoteği veya bir menfaat, bir karşılık vesilesiyle insanlara hediye edilmesidir.” Bu duruma üzüldük. Bu Türk insanlığının içeriğini gösteren bir üslup değil. Milletimiz bunun cevabını 28 Mayıs’ta verecek.”